İdari gözetim kararı, sınır dışı edilmeye karar verilen yabancıların tutulduğu merkezlerde özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olan bir tedbirdir. İdari gözetim kararı, uluslararası koruma başvurusu yapmış yabancılar ve hakkında sınır dışı kararı verilmiş yabancılar hakkında verilebilir. İdari Gözetim Kararının haksız olması durumunda zarar gören yabancıların maddi ve manevi tazminat hakları bulunur.
Haksız idari gözetimden kaynaklı olarak zarara uğrayan kişilerin idari gözetimde bulundukları süre ile orantılı olarak tazminat hakları talep edebilir. Ancak idare mahkemesinden zararların talep edilebilmesi için “Haksız İdari Gözetimden Dolayı Kuruma Başvuru” zorunluluğu bulunur.
“Haksız İdari Gözetimden Dolayı Kuruma Başvuru” başta olmak üzere hak kaybına uğrayanlar için hazırlanan detaylı rehberimiz için makalemizi okuyabilirsiniz.
Haksız İdari Gözetim Kavramı
Haksız idari gözetim kavramı, şartları oluşmadığı halde yabancılar hakkında idari gözetim kararı verilmesi olarak tanımlanabilir. İdari gözetim kararı verilen yabancılar, 6 aya kadar geri gönderme merkezinde tutularak özgürlüklerinden mahrum bırakılır.
İdari Gözetim’in şartları, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun’a göre idari gözetim şartları maddeler halinde şöyledir:
İDARİ GÖZETİM SEBEPLERİ: |
|
1 |
Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal etmek, |
2 |
Sınır dışı bulunan yabancılardan kaçma ve kaybolma riski bulunmak, |
3 |
Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal etmek, |
4 |
Sahte ya da asılsız belge kullanmak, |
5 |
Çalışma izni olmadan çalışmak, |
6 |
Kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmamak, |
7 |
İkamet izinleri iptal edilmek, |
8 |
Türkiye’de kalma hakkı bulunmamak, |
9 |
Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olmak, |
İdari gözetim kararı Valilik tarafından en fazla altı ay süreli olarak verilebilir. İdari gözetim kararına karşı Sulh Ceza Mahkemesinde itiraz edilebilir. İdari gözetimin haksız olduğu sonradan anlaşılırsa idari gözetim altına alınan kişinin tazminat hakkı doğar.
Haksız İdari Gözetim Tazminat Hakkı
Bazı durumlarda haksız bir şekilde yabancı hakkında idari gözetim karar verilebilir. Örneğin, hakkında soruşturma açılan kişi hakkında idari gözetim kararı verilmesi ve daha sonra kişinin bu suçtan aklanması durumunda gözetim kararının haksızlığı söz konusu olur.
Örneğin, konsomatris olarak çalıştığı iddia edilen yabancı hakkında gözetim kararı verildiğini düşünelim. Bu durumda Somut delil bulunmadığı için idari gözetimin kaldırılması durumunda yabancı hakkında verilen idari gözetim kararı haksız olacaktır.
İşte bu gibi hallerde haksız olarak verilen gözetim kararı sonucunda yabancının zararı doğacaktır. İdari gözetim sonucunda özgürlüğünden mahrum kalanların tazminat hakları maddi ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılır.
Haksız idari gözetim kararı sonucunda;
- Maddi tazminat: kişinin gözetim süresince çalışamaması gibi sebeplerden dolayı uğradı somut zararlardır.
- Manevi tazminat: haksız idari gözetim kararının bir sonucu olarak yabancının gözetim süresince yaşadığı duygusal zararlardır.
Haksız İdari Gözetim kararından ne kadar tazminat alırım?
Haksız idari gözetim kararı sonucunda manevi tazminat miktarı, yabancının gözetim süresi ve içinde bulunduğu durum gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir. Bu tazminat, yabancının yaşadığı psikolojik ve duygusal zararları karşılamayı amaçlar. Örneğin, haksız gözetim sonucunda maruz kaldığı stres, endişe ve utanç gibi duygusal etkilerin tazmin edilmesi hedeflenir.
Maddi tazminat ise, yabancının gözetim süresince uğradığı maddi zararları kapsar. Bu zararlar, örneğin iş kaybı, sağlık harcamaları veya diğer maddi kayıpları içerebilir. Bu tazminat, yabancının yaşadığı maddi kayıpların telafi edilmesini sağlar.
Bu nedenle, haksız gözetim kararları sonucunda hem manevi hem de maddi tazminat talep edilebilir. Bu süreçte, yabancının haklarını korumak ve adaletin yerine getirilmesini sağlamak için hukuki süreçlerin takip edilmesi önemlidir.
Başvuru Öncesi Hazırlık
Başvuru öncesi hazırlık aşamasında zararın detaylı bir şekilde belgelenmesi, kişinin haklarını koruması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, başvuru sürecinde gerekli belgelerin eksiksiz bir şekilde toplanması ve sunulması gerekmektedir. Bu sayede kişi, haksız gözetim kararı nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmesi için gerekli adımları atabilir ve hak ettiği adaleti alabilir.
Maddi zararı ispat için uçak bileti, konaklama ve yemek masrafları gibi parayla ilgili faturalar ve tıbbi raporlar kullanılabilir. Ayrıca, kişinin yaşadığı stres, endişe, moral bozukluğu gibi manevi zararlarını da destekleyen doktor raporları veya psikolog raporları da toplanmalıdır. Bu belgeler, başvuru sürecinde kişinin zararının belirlenmesinde ve tazminat talebinde bulunmasında önemli bir role sahiptir.
Haksız İdari Gözetimden Dolayı Kuruma Başvuru Örnek Dilekçe
Haksız idari gözetim kararından dolayı uğranılan zararlara ilişkin başvuru dilekçesinin her olaya özgü olarak hazırlanması önemlidir. Ayrıca idari gözetim kararından kaynaklı olarak görevli yargı yeri bazı durumlara göre değişebilir. Bu sebeple kuruma başvuru öncesinde bir avukattan destek almanın hak kaybına uğramamak için önemlidir.
Uyarılarımızdan sonra Haksız idari gözetimden dolayı kuruma başvuru örnek dilekçe şöyledir:
“Ankara Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne
Başvuran : **********************************
Vekili : Av. Atakan AYLAR
Konu : Ankara Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından 01.01.2024 tarih ve 10606*** sayılı haksız idari gözetim kararı nedeniyle müvekkilin uğradığı zararın talep edilmesi talebidir.
Başvuru Tarihi : 05.04.2024
Açıklamalar :
Müvekkil, kendine ait pasaportu ve vizesi ile Türkiye’ye yasal bir şekilde, giriş yapmıştır. Müvekkil herhangi suç işlememiş ve herhangi bir olaya karışmamıştır.
Olay günü müvekkili polis, kimlik kontrolü kapsamında yolda çevirmiştir. Polis ekiplerince müvekkile pasaportu sorulmuştur. Müvekkil pasaportunun evde olduğunu eve giderek pasaportunu alabileceğini beyan etmiştir.
Polisler müvekkilin pasaportunu ibraz etmesine izin vermemiş ve valilik tarafından müvekkil hakkında gözetim kararı verilmiştir. Daha sonra gözetimin haksız olduğu anlaşılmış ve kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Müvekkil haksız gözetim kararı nedeniyle fiyatı 5000 TL olan konsere katılamamış ve konser bileti boşa gitmiştir. Ayrıca aynı gün uçak bileti için harcadığı 5000 TL’lik meblağ yönünden de zararı oluşmuştur. Bununla birlikte müvekkil acı ve elem duygusu çektiği için manevi zarara uğramıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi mevzuat hükmünün belirlemiş olduğu esas gereğince de idare tarafından alınan haksız gözetim kararı sebebi müvekkilin özgürlük ve güvenlik hakkı ihlale uğramıştır.
Sonuç Ve İstem :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerden dolayı;
Haksız idari gözetim kararı sebebi ile FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi zararın ekte hesap bilgileri verilen banka hesabına gönderilmesi hususunda gereğini arz ve talep ederiz.
Başvuran Vekili
Av. Atakan AYLAR”
Haksız İdari Gözetim Kararı tazminat görevli mahkeme
İdari gözetim kararından kaynaklı olarak tazminat talep edebilmek için somut durumlara göre farklı yargı yollarına başvurulması gerekir
Sulh Ceza Hakimliği tarafından idari gözetim kararının uygunluğuna ilişkin bir karar verilmiş ise bu durumda idari gözetim kararına karşı Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunularak tazminat talep edilir.
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından idari gözetimin haksız olduğuna karar verilmesi halinde ise idari yargıda tam yargı davası açılabilir.
Örnek Vaka Analizleri ve Kararlar
- İdari gözetim kararlarında ağır ceza mahkemelerinin görevsiz olduğuna ilişkin Yargıtay kararı.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 13.06.2023 tarihli ve 2021/7896 E., 2023/2148 K. sayılı kararı:
“Söz konusu düzenleme ışığında hakim ve Cumhuriyet savcılarının, suç soruşturması veya kovuşturması sırasındaki kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri nedeniyle tazminat davalarının bu maddeye göre açılabileceği ancak; somut olayda davacı hakkında uygulanan gözetim kararının idari bir karar olduğu, ilgili karara karşı yasada tanımlandığı şekilde yapılan itirazın değerlendirildiği Aydın 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararlarının suç soruşturması veya kovuşturması sırasında verilen karar niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından 5271 sayılı Kanunun 141 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki tazminat isteme koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın görev yönünden yazılı şekilde reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamış, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.”