Hizmet Tespit Davası, sigorta kaydı yapılmayan veya sigorta primi eksik yatırılan çalışma döneminin düzeltilmesi için açılan davalardır. 5510 sayılı Kanun’a işçilerin Sosyal Güvenlik Kayıtları dikkate alınarak emeklilik yaşı, maaşı ve sosyal güvenceleri belirlenmektedir. Bu kayıtlarda hata bulunması halinde işçinin Sosyal Güvence haklarında hak kaybı yaşaması kaçınılmazdır.
5510 sayılı Kanun’a göre işverenlerin işçilerin çalıştığı dönemlerin primlerini eksik şekilde SGK’ya ödeme yükümlülükleri bulunmaktadır. Uygulamada işverenler sıklıkla işçilerin maaşının bir kısmını elden vererek sigorta primlerini eksik tutardan yatırmayı tercih ettiği görülmektedir.
Ülkemizde, işçilerin sigorta kaydının gerçekleştirildiği fakat primlerinin ödenmediği zamanlar olmuştur. Bu durum, özellikle 1999 yılından önce sıklıkla görülmüştür. İşverenler, işçilerin sigorta kaydını yapmış fakat prim ödemelerini gerçekleştirmemiştir.
Hizmet tespiti davası teknik bir dava olduğu için özel şartları bulunmaktadır. Makalemizde hizmet tespit davasının şartları, 1 günlük hizmet tespiti davası, 1999 öncesi hizmet tespit davası gibi konulara değinilecektir.
Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır?
Hizmet tespiti davalarının hedefi, hizmetlere karşılık gelen sosyal güvenlik haklarını korumaktır. Hizmet sözleşmesiyle çalışanın kanıtlarını sunarken herhangi bir kısıtlama yoktur.
Hizmet tespit davasının diğer tarafı işverendir. Dava işverene karşı açılır. Söz konusu dava kamu düzenine ilişkin olduğu için mahkemenin re’sen yani doğrudan araştırma yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava açıldıktan sonra mahkeme davayı Sosyal Güvenlik Kurumuna kendiliğinden ihbar edecektir.
Hizmet tespiti davasında; çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri, işin yeri ve niteliği, işyeri kapasitesi ve maaş miktarı belirlenmelidir. Ayrıca, çalışmanın sürekli, kesintili ya da mevsimlik olup olmadığı da belirlenmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumu da bu davaya müdahil olabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu da davaya müdahil olabilir.
Ancak Hizmet Tespit Davasının açılabilmesi için çeşitli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Hizmet Tespit Davası Şartları
Hizmet Tespit Davasının açılabilmesi için iş ile işveren arasında bir hizmet ilişkisi bulunmalıdır. Hizmet ilişkisinin yazılı olması zorunlu değildir. Ayrıca İşçinin fiilen işyerinde çalışmış olması zorunludur.
İşçinin hizmet tespiti davası açabileceği haller özetle şöyledir:
- işçinin SGK kaydı yapılması ancak primlerinin hiç veya eksik günden ödenmesi,
- işçinin SGK kaydı ve primleri ödenmesi ancak primleri gerçek ücretten ödenmemesi,
- İşçinin sigortalılığı SGK’ya hiç bildirilmemesi, İşçinin SGK girişi geç yaptırılması,
- İşçi işten ayrılmamasına rağmen işe girip çıkmış gibi gösterilmesi,
İşçi, böyle durumlarda hizmet tespit davası açarak gerçekleri düzeltme hakkına sahiptir. Ancak bu haklarını talep ederken işçinin dava açma süresini sağlama gibi bazı kriterlere uygun hareket etmesi gerekmektedir.
Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı
Hizmet tespiti davası zamanaşımına değil hak düşürücü süreye tabi davadır. Halk arasında hak düşürücü olan bir süre zamanaşımı olarak adlandırılır.
Sigortalı hizmetlerin bildirilmemesi durumunda, dava açmak için hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde olmalıdır. Sürenin başlangıç tarihi işçinin işten ayrıldığı tarihtir.
Ancak hizmet tespiti davalarında hak düşürücü süresinin bazı istisnaları bulunmaktadır. Bu istisnalardan birisinin gerçekleşmesi halinde hak düşürücü süre dikkate alınmayacaktır. Hak düşürücü sürelerden bazıları şöyledir:
İşveren, sigortalıların belgelerini SGK’ya bildirirse, hak düşürücü süre işlemez.
Çalışma döneminin çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
İş mevsimlik ise ara dönemlerde hak düşürücü süre işlemez
Sigortalıya ait işe başlama bildirimi, dönemsel maaş bordrosu gibi yönetmelikte yer alan belgelerin Kurum’a sunulması veya çalışmaların Kurum tarafından belirlenmesi durumunda hak düşürücü süre işlemez.
İşveren tarafından aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi vs. belgelerin SGK’ya bildirilmiş olması durumunda hak düşürücü süre işlemez.
Hak düşürücü durumun olup olmadığının dava açmadan belirlenmesi önemlidir. Böylece dava aşamasına hazırlıklı şekilde başlanacaktır. Söz konusu durumların olup olmadığı ise SGK’dan bilgi alınarak öğrenilebilir. Bilgi talebi için Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında SGK’ya başvuruda bulunmak mümkündür.
1 Günlük Hizmet Tespit Davası
EYT düzenlemesi ile birlikte sigorta başlangıç tarihi daha da önem kazanmıştır. Çalışma ilişkisinin başlangıç tarihi emeklilik tarihini doğrudan etkilemektedir. Emeklilik hakkı için 1 günlük hizmet tespit davası önemli davalardır. “1 günlük hizmet tespit davası” normal hizmet tespiti davalarından ayrılan dava türüdür.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası bir (1) günlük çalışmanın tespiti niteliğinde olduğundan hizmet tespiti davasının bir türüdür. Bu dava türleri hizmet tespiti davaları gibi kamu düzenine ilişkindir.
Yargıtay kararlarına göre (1) günlük çalışmanın tespitinin talep edilebilmesi için hukuki yararın mevcut olması gerekir. Hukuki yarar, 1 günlük sigortalılık tespiti ile emeklilik hakkının elde edilip edilemeyeceğidir. Yani yaşlılık aylığı bağlanırken herhangi bir katkısı olmayacak şekilde “1 günlük tespit” talep edilemeyecektir.
Bu dava türünde sigortalılığın başlangıç tarihinin tespiti gerçekleştirilir. Diğer hizmet tespiti davalarından farkı ise Yargıtay kararlarına göre davalı taraf olarak işverenin taraf gösterilmesine gerek yoktur. Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıdır.
Yargıtay kararlarına göre sigortalılığın başlangıç davalarında dava açmadan önce kuruma başvuru zorunluluğu bulunmaktadır (Yargıtay 10. HD., 2016/17653 E., 2017/590 K).
Mahkeme sürecinde sigorta başlangıç tarihi iddia edilen tarih ispatlanır. Dava kamu düzenine ilişkin olduğu için Mahkeme doğrudan çalışma ilişkisini araştırır. Davada, iş yerinde çalışmış kişiler, iş yerine komşu olan kişiler tanık olarak dinlenir.
1999 Öncesi Hizmet Tespit Davası
EYT düzenlemesine göre Sigorta Başlangıcı 8 Eylül 1999 öncesinde sigorta kaydı başlayan kişilerin emekli olması mümkündür. Bu halde emekliliğe hak kazanabilmek için erkeklerde 25 yıl, kadınlarda 20 yıl görev süresini tamamlaması gerekmektedir.
1999 öncesi fiilen çalışanlar ama sigorta kaydı yapılmayan kişilerin hizmet tespiti davası açarak emekliliğe hak kazanmaları mümkündür.
Hizmet Tespiti Davası İspat
5510 sayılı Kanun’un 79. maddesi, bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması için özel bir prosedür belirlememektedir.
Hizmet tespiti davalarında; fotoğraf, resmi belge ve yazılı kanıtlar, komşu işyeri çalışanları, bordro tanıkları delil olarak gösterilir.
Ayrıca mahkeme tarafların sunduğu kanıtlarla yetinmeyecektir. Davanın kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle kendiliğinden araştırma gerçekleştirecektir.
Hizmet Tespit Davası Arabuluculuk
Arabuluculuk dava şartı kapsamında hizmet tespit davaları bulunmamaktadır. Hizmet tespit arabulucuda anlaşma yaparak sonuç elde etmek mümkün değildir. SGK’nın müdahil olamaması ve davanın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle arabulucuda yapılan anlaşmalar ile sonuç elde etmek mümkün değildir.
Hizmet Tespit Davası Sonucu İşveren Ceza
İşverenin sigorta primlerini eksik yatırdığı tespit edildiğinde SGK idari para cezası uygular. İşveren yatırdığı eksik primleri tamamlamakla yükümlü olur. Geciken primlere gecikme zammı da ilave edilir.
Kapanmış Şirkete Hizmet Tespit Davası
Tasfiye edilmiş şirketlere doğrudan hizmet tespiti davası açılması mümkün değildir. Şirketin tasfiye edilmiş yani kapanmış olması halinde öncelikli olarak şirketin ihyasının talep edilmesi gereklidir.
Hizmet Tespit Davası Avukatlık Ücreti
Hizmet tespiti davasında avukatlık ücreti her durum için avukat tarafından ayrıca belirlenecektir. Ancak belirtmek gerekir 2024 yılı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre bu tür davalarda avukatların 17.900 TL’nin altına davaya bakmaları yasaktır.
Hizmet Tespit Davası Kaç Yıl Geriye Gider?
Hizmet tespit davalarının açılabilmesi için iş ilişkisinin sona ermesinden sonra beş yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. Hak düşürücü sürenin istisnalarının bulunması halinde geriye dönük olarak tespit yapılmasının sınırlaması yoktur.
Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
Hizmet tespit davası, mahkemelerin iş yoğunluğuna göre 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanmaktadır.
Hizmet Tespit Davası Yetkili Mahkeme
Hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise işçinin işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer veya dava olunanın ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. SGK aleyhine açılan davalarda ise, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.
Hizmet Tespiti Yargıtay Kararları
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi,2023/3529 Esas, 2023/4128Karar, ve 12.04.2023 tarihli kararı
“Uyuşmazlık, davcının davalı işveren yanından 11.06.2011-01.10.2014 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yapılacak iş; davacının hizmet tespitini talep ettiği dönem yönünden, komşu işyeri tanıkları tespit edilip dinlenilmeli, davacının davalı işveren nezdinde çalıştığı dönem içerisinde 22.02.2022 tarihinde doğum yaptığını belirttiği ve “işyerinde çekilmiş hamile olan ve davacı olduğu iddia edilen resimlerin olduğu, yine işyeri içerisinde davacının çocuğuna ait işyeri çalışanları ile çekilmiş resimlerin bulunduğu” görülmekle bu resimlerle birlikte tespit edilecek komşu işyeri bordro tanıklarının beyanları birlikte değerlendirilmeli, yine davalı işveren nezdinde çalışan başka bordro tanığı bulunması halinde bunların de tespiti yapılarak beyanlarına başvurulmalı, tanık anlatımları arasındaki oluşması halinde çelişki giderilmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.”
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2022/14068 Esas, 2023/179 Karar, ve 11.01.2023 tarihli kararı
“Uyuşmazlık, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür.”
Örnek Yargıtay kararı -Hak düşürücü süre kesilmesi
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 20.06.2013 tarihli ve 2013/5942 E., 2013/12998 K. sayılı kararı
“Somut olayda davacının … Limited şirketinde hem 1.7.1996 tarihinde işe giriş bildirgesi hemde 31.12.2007 tarihine kadar aralıklarla bildirimleri bulunmaktadır bu belgeler hak düşürücü süreyi kesen belge niteliğindedir. Öte yandan davacı … Limited şirketindeki çalışmasının 1.8.1998 tarihinde sona erdiğini ileri sürmektedir.Nitekim bu işyerinden en son bildirim 1997 yılı 3.döneminde 60 gündür. Dava 19.9.2002 tarihinde hizmetin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açıldığından işe giriş bildirgesi ve bildirimler olmasa bile hak düşürücü süreden söz edilemez. Dolayısıyla 1996 yılı için açılan davanın hak düşürücü süreden reddi doğru değildir.”
Örnek Yargıtay kararı -Hak düşürücü süreyi kesen belgeler
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2023/146 Esas, 2023/1392 Karar, ve 20.02.2023 tarihli kararı
“ Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması hâlinde artık Kanun’un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrasında yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez.“
1 günlük hizmet tespiti davası örnek Yargıtay kararı
Yargıtay 10. H.D. 2018/3788 E., 2019/8468 K. 12.11.2019 T.
“Somut olay bakımından davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında talep ettiği 1 günlük hizmet tespitinin yaşlılık aylığı bağlanırken herhangi bir katkısı olmayacağından hukuki yararı bulunmamaktadır (HGK 31.5.2017 t. 2015/21-840 E, 2017/1042 K.).”
Yargıtay 10. H.D. 2021/5622 E., 2021/13508 K. 04.11.2021T)
“01.06.1990 tarihinde, tüm sigorta kollarına tabi prim ödemesi mevcut ise de, davacının talebi kabul edildiği takdirde, 18 yaşını doldurduğu tarihten önce, tespitini istediği tarihteki bir günlük çalışması için ödenecek olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edileceğinden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekirken, aksine bir düşünceyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.”