Ülkemizde trafik kazaları, hayatımızın bir gerçeği ve maalesef sık sık karşılaşılan bir durumdur. Trafik Kazası, karayolları üzerinde bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olaylardır.
Trafik kazası sonucunda, kusur oranına göre tarafların maddi ve manevi tazminat hakları bulunur. Trafik kazasından kaynaklı olarak talep edilebilecek tazminat taleplerinin birden fazla olması, zarar görenlerde kafa karışıklığına sebep olabilmektedir.
Trafik kazalarında tazminat hakkı, kazaya karışanların yaşadığı maddi ve manevi kayıpları telafi etmek için önemli bir araçtır. Yazımızda, Trafik Kazaları ve Tazminat Hakları ile ilgili Bilinmesi Gerekenlere ilişkin konulara değinilecektir.
Trafik Kazalarında Tazminat Hakkının Temelleri
Trafik kazalarında tazminat hakkının temeli, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Trafik kazasında, kusurlu tarafın, kusur oranına göre karşı tarafın maddi ve manevi zararlarını karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır.
Trafik kazalarında birden fazla tazminat hakkı bulunmaktadır. Trafik kazalarından kusur oranına göre kusurlu taraftan istenebilecek tazminatlar kısaca şöyledir.
- Araçta oluşan değer kaybı tazminatı,
- Araçtan mahrum kalınan süre tazminatı,
- Ölüm var ise destekten yoksun kalma tazminatı,
- Yaralanma var ise mahrumiyet bedeli tazminatı,
- Yaralanan kişinin kazanç kaybı tazminatı,
- Trafik kazasından dolayı uğranılan psikolojik etkilerden dolayı manevi tazminat,
- Trafik kazasından dolayı uğranılan zararlara ilişkin maddi tazminat davası,
Trafik kazasından dolayı tazminat talep edebilmek için trafik kazasında tam kusurlu olmamak gerekir. Yani trafik kazasında her iki tarafında kusurunun bulunduğu durumlarda tazminat talep etmenin önünde bir engel bulunmamaktadır. Bu durumda tazminat miktarları kusur oranına göre belirlenir.
Kazaya Karışan Taraflar ve Sorumluluklar
Trafik kazalarında tazminat davalarında, kazaya karışan tarafların belirlenmesi ve sorumluluklarının tespit edilmesi kritik bir adımdır. Trafik kazalarında kazaya karışan sayısı bir veya birden fazladır.
Trafik kazasında sorumluluklar belirlenirken taraflar, araç sürücülerine ve sahiplerine göre belirlenir. Örneğin, araç sürücüsünün farklı araç sahibinin farklı olduğu durumlarda her ikisinin de birlikte sorumluluğu söz konusu olabilir.
Trafik kazası gerçekleştiğinde öncelikli olarak taraflar veya trafik polisleri tarafından kaza tespit tutanağı düzenlenir. Trafik kaza tespit tutanağında tarafların Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Karayolları Trafik Kanunu’na göre hangi ihlalleri gerçekleştirdikleri tespit edilir.
Trafik kazasında taraflar kusur durumlarına göre sınıflandırılır. Tarafların kusur durumları gerçekleştirdikleri ihlallere göre asli kusur, tali kusur, kusursuz ve tam kusurlu olarak sınıflandırılır.
Daha sonra sorumluluğun belirlenmesi aşamasında sorumluluk, tarafların asli kusurlu, tali kusurlu, kusursuz ve tam kusurlu olmasına göre sınıflandırılır.Sorumluluklarda tarafların kusur durumlarına göre belirlenir. Tarafların kusur durumları, Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Karayolları Trafik Kanunu’na göre tespit edilir.
Maddi Tazminat Talepleri
Trafik kazaları genellikle maddi kayıplara neden olur. Maddi tazminat, kısaca haksız fiile maruz kalan kişinin mal varlığında eksilme ortaya çıkması durumudur.
Trafik kazasında maddi tazminat talepleri kazaya karışan taraftan veya sigorta şirketinden talep edilebilir.
Trafik kazalarında maddi tazminat taleplerine örnekleri maddeler halinde şöyledir:
- Araç Değer Kaybı tazminatı: Araç değer kaybının tanımı, kısaca kazadan dolayı araç onarılsa dahi değerinin azalması durumudur. Örneğin aracının kazadan dolayı kaputunun değiştirilmesi nedeniyle maddi değerinde azalma olması kaçınılmazdır. Araçta oluşan değer kaybı, karşı tarafın sigorta şirketinden veya doğrudan kazaya karışan taraftan talep edilebilir.
- Araçta meydana gelen hasara ilişkin masraflar: Trafik kazası sonucunda oluşan hasara ilişkin yapılan onarım masrafları karşı tarafın sigorta şirketinden veya doğrudan kazaya karışan taraftan talep edilebilir.
- Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Destekten yoksun kalma tazminatı ölüm trafik kazası sonucunda ölen kişinin destek verdiği kişilerin talep ettiği tazminat türüdür. Örneğin, bir aile bir üyesi vefat etmişse, diğer aile Üyeleri vefat eden kişinin maddi destekten yoksun kalabilir. Bu durumda, destekten yoksun kalan kişiler, vefat edenin gelirine dayalı olarak kaydedilen bir tazminat ödenir.
- Yaralanan Kişinin Kazanç Kaybı: Trafik kazasında yaralanan kişinin bir süre çalışmamasından oluşan kazanç kayıplarının giderilmesini talep edebilir. Örneğin, bir taksici trafik kazası sonucunda kaç gün çalışmadıysa çalışmadığı günlere ilişkin kazanç kayıplarını talep edebilir.
- Maluliyet Tazminatı:trafik kazası sonucunda yaralanan kişinin çalışmasına engel olabilecek hale gelmesi maluliyet halidir. Bu durumda maluliyet durumuna göre iş hayatı boyunca elde etmesi muhtemel kazanç kaybını tazminat davası ile talep edebilir.
- Araçtan mahrum kalma tazminatı: Trafik kazası sonucunda aracın onarım süresi boyunca araçta mahrum kalınır. Araçtan mahrum kalınan süre boyunca ortalama araç kira bedeli kadar kusurlu taraftan tazminat edilebilir.
Manevi Tazminat Talepleri
Manevi tazminat, bir kişinin haksız fiil sonucu yaşanan duygusal acı ve zorunlu psikolojik ilişkilerin tazmini için talep edilen bir hak türüdür. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Zarara uğrayanlar, çektikleri elem, acı, keder, psikolojik yıkıntı, ızdırap nedeniyle manevi tazminat talep edebilir.
Manevi tazminatın miktarı ve hesabı uğranılan manevi zararın durumu, tarafların ekonomik durumu, kazan önceki yaşayış haline göre tespit edilir.
Sigorta Şirketlerinin Rolü
Trafik kazası sonucunda bazı tazminat türleri karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilebilir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta şirketleri kusurlu tarafından tazminat yükümlülüğünün belirli bir teminat tutarına kadar zararı karşılar.
Örneğin manevi zararlar sigorta teminatı kapsamı dışındadır. Bu halde doğrudan trafik kazasına karışan taraftan talepte bulunmak gerekir. Belirtmek gerekir ki sigorta şirketinden maddi zararları talep etmek, trafik kazasına karışan kusurlu kişiye dava açılmasını engel değildir. Yani sigorta şirketinin teminatı dışında kalan veya teminatı aşan kısımlar için trafik kazasında kusurlu tarafa karşı dava açılabilir.
Sigorta teminat limitleri ise şöyledir:
Araç Türü* | Sağlık Gideri | Ölüm ve Sakatlanma | Maddi Zararlar | |||
Kişi Başı | Kaza Başı | Kişi Başı | Kaza Başı | Araç Başı | Kaza Başı | |
Otomobil / Taksi | 1.800.000 TL | 9.000.000 TL | 1.800.000 TL | 9.000.000 TL | 200.000 TL | 400.000 TL |
Kamyonet, Kamyon, Minibüs veya Çekici | 1.800.000 TL | 18.000.000 TL | 1.800.000 TL | 18.000.000 TL | 200.000 TL | 400.000 TL |
Sigorta şirketleri, teminat dışı haller ve teminat limitini aşan durumlarda zarardan sorumlu değildir.
Sigorta şirketinden tazminat almak belirli şartlar halinde mümkündür. Trafik kazası sonucunda sigorta şirketine karşı tahkim veya dava yoluna başvurmak için öncelikle sigorta şirketine başvuruda bulunmak gerekir.
Genelde Sigorta Şirketleri, başvuru yapıldıktan sonra zararın küçük bir kısmını ödemeyi kabul ederler. Bu durumda sigorta şirketi tarafından zararın eksik giderilmesi halinde de tazminat davası açılmasında engel bulunmamaktadır.
Tazminat Talebinde Bulunma Süreci
Trafik kazalarında öncelikle tazminat talebinde bulunma süreci, kaza tespit tutanağı ile başlamaktadır. Bu aşamada avukattan destek alınması, süreç içerisinde hak kaybı yaşanmasını önleyerek sürecin daha hızlı çözülmesini sağlayacaktır.
Trafik kazası tespit tutanağındaki kusur durumu belirlendikten sonra kusur durumuna göre karşı taraftan tazminat talep etme hakkı doğmuş olur. Kusura ilişkin itiraz var ise bu süreç içerisinde Sulh Ceza Hakimliği veya ilgili yerlere itirazlar yapılır.
Daha sonra araçta oluşan değer kaybını, destekten yoksun kalma tazminatı gibi tazminat türleri kusuru oranında karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilir. Sigorta şirketinin zararı tam karşılamaması veya hiç karşılamaması durumunda Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulur. Bu aşamada doğrudan tazminat davası açma hakkı da bulunmaktadır. Ancak sigorta tahkim komisyonunda edilecek tazminat talepleri daha hızlı sonuçlanmaktadır.
Bundan sonraki süreçte ise sigorta şirketinin karşılamadığı tazminat türleri için trafik kazasına karışan kusurlu araç sürücüsü ve araç sahibine karşı tazminat davası açılır.
Dava Süreci ve Mahkemede Dikkat Edilmesi Gerekenler
Trafik kazalarında dava süreci ve mahkemede dikkat edilmesi gerekenlerin başında bir avukattan destek alınması vardır. Önemli bir diğer konu ise sigorta simsarlarından ve telefonla arayarak kendisini avukat olarak tanıtıp dosyasına bakmak istediğini ileten kişilerden uzak durmaktır.
Avukatların insanları arayarak dosya alması gibi bir durum yoktur ve böyle bir durum güvenilir değildir. Hasar danışmanlık şirketlerinin avukatlık yapma yetkisi de bulunmamaktadır.
Trafik kazasına ilişkin davalarda dava açma sürelerine de dikkat etmek gerekir. Trafik kazası sebebi ile zarar gören tarafın zararı ve karşı tarafı öğrenmek ile 2 yıl içerisinde dava açması gerekir. Zamanaşımı yaralanma ve ölümlü trafik kazalarında daha uzundur.
Trafik kazalarında sık karşılaşılan durumlardan birisi, kusurlu kişinin yüksek meblağları ödememek için mal varlığını kaçırmasıdır. Dava sürecinin başında ihtiyati haciz talep edilerek karşı tarafın mal varlığını kaçırması ihtimalinin önüne geçilmesi önemlidir.
Sigorta şirketine başvuru noktasında belgelerin eksiksiz şekilde sigorta şirketine iletilmesi önemlidir.
Trafik Kazalarında Sık Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma Yolları
Trafik kazalarında sık yapılan hataların başında avukat seçimidir. Trafik kazası sonucunda avukatın yönlendirme olmaksızın bizzat zarara uğrayan kişi tarafından bulunması daha sağlıklıdır. Bu noktada hasar danışmanlık şirketlerin uzak durulması gerekir.
Hasar danışmanlık şirketlerinin avukatlık yapma yetkisi olmayıp müvekkilin menfaatinden çok kar amacı güderek hareket ederler. Bunun sonucunda da ise trafik kazasına uğrayan kişinin zarara uğraması kaçınılmaz olur. Avukat seçiminde ise avukatın trafik kazası sonucunda bilgi ve birikimi gibi konulara dikkat edilmesi önerilir. Trafik kazalarında en önemli konulardan birisi de kaza tespit tutanağındaki hatalı kusur tespitleridir. Bu durumda mutlaka hatalı olduğu düşünülen tutanaklara itiraz edilmesi gerekir.
Trafik Kazası Raporları ve Değerlendirilmesi
Trafik kazalarında trafik ekiplerince veya taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenir. Kaza tespit tutanağında bazen olay yanlış anlatılır veya ihlaler hatalı tespit edilir. Bu durumda mutlaka trafik kazası tespit tutanağına itiraz edilmesi gerekir. Trafik kazası tespit tutanağına birden fazla itiraz yolu bulunmaktadır:
- Polis ekiplerince hazırlanan trafik kazası tespit tutanağına karşı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde itiraz edebilirsiniz.
- Trafik polisleri tarafından düzenlenen tutanağa karşı tarafların Sulh Ceza Hakimliğinde itiraz edebilirsiniz.
- Asliye hukuk mahkemesinde tutanağın düzeltilmesi için dava açabilirsiniz.
Yargıtay Kararları Işığında Trafik Kazaları ve Tazminat Hakları
- Manevi tazminat talepleri için ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Yargıtay 4. H.D. 2022/8964 E., 2022/15530 K. ve 28.11.2022 T.
“Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9. ve 40. Hukuk Dairelerinin yukarıda açıklanan ve benimsenen kararları da bu yöndedir.”
- Çalışma gücü kaybında maluliyetin doğru tespit edilmesi gerekir.
Yargıtay 4. H.D. 2021/24078 E. 2022/13 K. ve 10.01.2022 tarihli kararı
“…Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…”
- Değer kaybı, aracın hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farktır.
Yargıtay 4. H.D. 2021/21252 E., 2022/5913 K. ve 25.03.2022 tarihli kararı
“…Yargıtay uygulamasına göre değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır…”
- Araçtan mahrum kalınan süre için makul tamir süresi dikkate alınarak ikame araç bedeli hesaplanmalıdır.
Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi, 16.10.2020 tarihli ve 2018/3435 E., 2020/1471 K.
“Araç hasarı konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan, davacı şirkete ait araçta davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin tespiti, aracın ağır hasarlı olup olmadığı, onarımının mı, perte ayrılmasının mı uygun ve ekonomik olduğu, onarımının uygun olması halinde araçta söz konusu kaza sebebiyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa miktarı, aracın onarımının uygun bulunması halinde makul tamir süresinin, pertinin ekonomik olması halinde aynı özellikte, emsal, muadil bir aracın satın alınması için gerekli makul sürenin ve bu süreler için aynı özellikte, emsal aracın kiralama bedelinin (yakıt masrafı vb. gibi yapılması zorunlu giderlerin mahsubu ile) tespiti hususlarında tüm dosya kapsamı, ekspertiz raporu, önceki bilirkişi raporunun da irdelenip, değerlendirildiği, denetime ve hükme elverişli, gerekçeli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi”